Dünya genelindeki şirketlerin ve şehirlerin çevresel etkilerini ölçmesini, yönetmesini ve kamuya açık şekilde raporlamasını sağlayan küresel bir çevresel raporlama platformudur. 2000 yılında kurulan CDP, başta sera gazı emisyonları olmak üzere su güvenliği, ormansızlaşma ve iklim riskleri gibi sürdürülebilirlik konularını kapsayan raporlama sistemleriyle tanınır.
CDP’nin temel amacı, şirketlerin iklim değişikliğiyle mücadelede daha şeffaf, ölçülebilir ve hesap verebilir olmasını sağlamaktır.
Bu sistem sayesinde firmalar, çevresel etkilerini azaltmaya yönelik bilim temelli stratejiler geliştirir.
Ayrıca CDP, çevre dostu yatırımların teşvik edilmesi ve düşük karbon ekonomisine geçişin hızlandırılması açısından küresel finans sistemini de dönüştürmeyi hedefler.
CDP’ye raporlama yapan kuruluşlar arasında halka açık şirketler, özel firmalar, belediyeler ve kamu kurumları yer almaktadır.
Özellikle büyük tedarik zincirlerine sahip firmalar, tedarikçilerinin de çevresel performanslarını CDP aracılığıyla takip etmektedir.
Ayrıca, sürdürülebilirlik kriterleriyle yatırım yapan finans kuruluşları da CDP verilerini analiz ederek risk değerlendirmesi yapmaktadır.
CDP raporlama süreci, çevresel verilerin yıllık olarak CDP platformuna yüklenmesiyle başlar.
Bu süreçte şirketler, karbon salımları, enerji tüketimi, su kullanımı, ormansızlaşma riski gibi konularda detaylı bilgi sağlar.
CDP, bu verileri bağımsız metodolojilerle değerlendirir ve şirketlere puan verir.
Raporlar, şeffaflık odaklı, kamuya açık şekilde yayımlanır ve sürdürülebilirlik performansını görünür kılar.
CDP, kuruluşları dört aşamalı bir performans skalasında değerlendirir: Disclosure (Açıklama), Awareness (Farkındalık), Management (Yönetim) ve Leadership (Liderlik).
En yüksek derece olan A notu, çevresel risklerin iyi yönetildiğini ve iklim stratejilerinin etkin olduğunu gösterir.
Bu puanlama sistemi, şirketlerin sürdürülebilirlik yolculuğunda nerede olduklarını analiz etmelerini sağlar.
CDP puanları, çevresel performansı ölçmek ve küresel karşılaştırmalar yapmak için kullanılır.
Ayrıca bu skorlar, ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) analizlerinde yatırımcılar tarafından sıkça referans alınır.
Yüksek CDP puanları, şirketlerin marka değerini artırır, kurumsal itibarı güçlendirir ve yeşil finansmana erişimini kolaylaştırır.
CDP raporlaması, GHG Protocol, SBTi, TCFD ve GRI gibi diğer uluslararası sürdürülebilirlik sistemleriyle entegre çalışır.
Örneğin, CDP’nin iklim modülü, SBTi hedeflerinin performansını değerlendirme açısından destekleyici niteliktedir.
Bu da şirketlere kapsamlı ve tutarlı bir sürdürülebilirlik stratejisi geliştirme imkanı sunar.
CDP, şeffaf veri paylaşımını teşvik ederek şirketlerin iklim risklerine karşı hazırlıklı olmasını sağlar.
Ayrıca, iklimle ilgili fiziksel ve geçiş risklerini önceden analiz etmeye olanak tanır.
Bu yönüyle CDP, sadece raporlama değil, iklim risklerine dayalı kurumsal karar alma süreçlerinin merkezine oturur.
İklim senaryolarına dayalı stres testleri, risk haritalamaları ve uyum stratejilerinin belirlenmesi açısından da CDP, şirketlerin uzun vadeli dayanıklılığını artıran stratejik bir araç görevi görür.
"İşletmelerin çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında rehberlik eden önemli bir araçtır."
CDP, iklim değişikliği dışında artık su kaynakları, orman yönetimi, biyolojik çeşitlilik gibi konuları da değerlendirme kapsamına alıyor.
Ayrıca CDP, Avrupa Yeşil Mutabakatı, CBAM ve Dijital Ürün Pasaportu gibi regülasyonlarla doğrudan ilişkili hale gelmiştir.
Gelecekte tüm tedarik zincirleri için zorunlu şeffaflık ve sürdürülebilirlik kriterleri, CDP gibi platformlar aracılığıyla denetlenecektir.
Bu bağlamda CDP, kurumsal sürdürülebilirlik raporlamasında standartlaşmayı sağlayan, yatırımcılar ve düzenleyici kurumlar için kritik bir veri kaynağıdır.
Kullanıcı deneyiminizi daha iyi hale getirmek için bu web sitesinde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek çerez kullanımımızı kabul etmiş oluyorsunuz